Etkili tarım politikalarının oluşturulmasında, uygulanmasında, izlenmesinde ve sektöre yapılan yatırımların ve desteklerin amaçlanan hedeflerine ulaşmasında en önemli araç; tarım işletmelerinin yapıları ve tarımsal üretim hakkında doğru ve güncel verilere sahip olmaktır. Yine sektörün yönetilebilirliğinin önemli bir ayağını oluşturan bu veriler, sürdürülebilir tarım politikalarının hayata geçmesine, ithalat ve ihracat kararlarına, sektörün kapasitesinin tespit edilmesine ve geliştirilmesine de önemli katkılar sunmaktadır. Tarımsal verilerin bu önemine rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana yedi tane genel tarım sayımı gerçekleştirilmiş olup en sonuncusu 2001’de yapılmıştır. Ancak 2011 ve 2021 yılında yapılması gereken tarım sayımları yapılmamıştır. Bunun yerine tarımsal istatistikleri elde edebilmek için Çiftçi Kayıt Sistemi ve Tarımsal İşletme Yapı Araştırmaları yapılmaktadır.
Ulusal düzeyde tarım işletmelerinin yapıları hakkında tarımsal işletme yapı araştırmaları tarımsal veri sağlarken; tarımsal üretim hakkında veri sağlayan tek araç sadece Çiftçi Kayıt Sistemidir. 2014 yılında yürürlüğe giren Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği’ne göre; bu sistemin kuruluş nedeni, “tarım politikalarının oluşturulmasına yönelik olarak çiftçilere ait tarımsal faaliyetlerin kayıt altına alınması ve tarımsal destekleme programlarının denetlenebilir, izlenebilir, raporlanabilir bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır” şeklinde belirtilmiştir. Ancak uygulamaya bakıldığında, tarım işletmelerinin yapıları, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıt olma kriterlerini sağlamadığından doğru ve güncel tarımsal veriye ulaşmak bu şartlarda mümkün değildir.
Veriye dayalı politika oluşturmada kritik öneme sahip olan tarımsal istatistiklerin yaklaşık 22 yıldır gerçekçi bir şekilde bilinmiyor olması Türkiye tarımını oldukça olumsuz etkilemiştir. Nitekim tarımsal politikalarda bir süreklilik oluşmamış ve ulusal politikaların yapımında tarımsal verilerden ziyade kişilerin bireysel kararları etkili olmuştur.
Bu kapsamda son günlerde Türkiye tarımını bu belirsizlikten çıkarmaya ve veriye dayalı politika oluşturmaya yönelik önemli iki karar alındı. Birincisi 22 yıl sonra 22 Eylül 2023 tarihinde tarımda planlı üretime geçmeye yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) arasında Genel Tarım Sayımı Yapılmasına İlişkin Protokol’ün imzalanmasıydı. İkincisi ise 18 Kasım 2023 tarihinde Çiftçi Kayıt Sistemi’nde yapılan değişiklikle mülkiyet ve miras sorunu nedeniyle Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydedilmeyen ancak üzerinde üretim yapılan araziler için üreticilerin destek almalarının mümkün hâle gelmesiydi.
Kuşkusuz bu iki uygulama, Türkiye’de veriye dayalı tarım politikalarının oluşturulmasına katkı sunacaktır. Ancak benzer konularda girişimlerde bulunulması ve özellikle üreticilerin girdi maliyetlerini de kapsayacak şekilde kamu yönetiminin piyasayı yönlendirecek bir role bürünmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Kaynak: Yıldırım, C. (2022). Türkiye’de Tarım Sektörünün Yönetimi, İstanbul: Yeni İnsan Yayınevi.