Max Weber'in kaleme aldığı küresel tarih çalışması, antik çağlardan bu yana Avrupa'nın gelişiminin hususi yapısına kapsamlı kültürel karşılaştırmalar yoluyla ışık tutan en mühim girişimdir. Ölümünden sonra yayınlanan Şehir isimli eserinde Weber, çalışmalarının bir başlangıç niteliğinde sentezini geliştirmiştir. Metin "hukuki anlamda şehir" yani kentsel topluluk konusuna odaklanır. Weber, şehirlerin yalnız fiziksel yapılar değil, aynı zamanda hukuki ve toplumsal yapılar olarak nasıl işlev gördüğünü açıklar. Bu bağlamda, şehirlerin hukuki statülerinin ve yönetim biçimlerinin analizi üzerinden, kentsel toplulukların sosyal dokusunu anlamaya çalışır.