Sınırları keskin hatlarla belirlenmemiş bir disiplin olarak genel kamu hukukunun esas derdi devlet olgusu olmakla birlikte; devleti siyaset, sosyoloji, tarih ve antropoloji gibi disiplinlerin sunduğu kavramsal ve eleştirel çerçeveden bağımsız olarak ele alamayacağımızı çok iyi biliyoruz. İşte bu yüzden açıkça hukuki olmasa da sosyal-siyasal ve ideolojik pek çok olgu, genel kamu hukukunun ilgi alanına, dolayısıyla da elinizde tuttuğunuz bu kitaba girmektedir.

Genel kamu hukukunun inceleme nesnesi her ne kadar kesin bir şekilde önceden belirlenmiş olmasa da, devlet ile hukuk ilişkisinin incelendiği her durumda; üretim, dolaşım, bölüşüm ve tüketim ilişkilerinin ve bunları mümkün kılan tarihsel-toplumsal düşünme kalıpları ile kavramların da inceleme konusu edilmesi gerekir. Sözü edilen bu gerekliliğin neticesinde ortaya çıkan bu çalışma kısacası, “hukuka bakmak için hukuk dışına çıkma” çabasının bir ürünüdür.

Bu kitap bir hukuk kitabı değildir, en azından klasik anlamıyla. Genel kamu hukuku disiplininin kaygan zemini onu, pozitivist hukuk dünyasının dışına çoktan atmıştır.

Bu kitap salt bir ders kitabı da değildir. Devlet olarak betimlediğimiz ilişkiler alanını çalışma nesnesi olarak belirleyen çalışmaların sınırsız genişliği içerisinde önce bir duruş noktası inşa etme sonra da bir rota çizme gayreti ile betimleyici bir metin olmaktan çıkmıştır.

Bu kitap, en çok hukukun “uzaklarda bir yerlerde bir kanun koyucunun vazettiği kurallar bütünü” olduğunu düşünmesinler ve hukuku gömülü olduğu toplumsal ilişkilerle bütün halinde kavrayabilsinler diye hukuk öğrencileri ve öğrenme merakını yitirmemiş hukukçular için yazılmıştır. En nihayetinde bu kitap, onu okuyup bitirenler başlangıçta sahip oldukları bilginin ötesine geçebilsin ve toplumlarının geleceğine -az ya da çok- olumlu bir katkısı olsun umuduyla biçimlendirilmiştir.

Diğer Kitaplar