Devlet, gündelik hayatımızın her yönünü kuşatan bir varlık. Kişinin doğumundan ölümüne kadar her faaliyeti; evliliği, çocuk yetiştirmesi, çalışması, emekli olması, eğlenmesi, fikir veya kanaatler üretmesi ve daha pek çok eylemi devlet tarafından düzenlenir. Günümüzde, doğrudan ya da dolaylı olarak devleti ilgilendirmeyen hiç bir insani etkinlik alanı kalmamış gibidir. Bu nedenle, pek çok bilim dalı, devleti, devletin organlarını veya devletin bazı fonksiyonlarını inceler. Bütün bu kapsayıcılığına rağmen, insanlık tarihinin çok büyük bir kısmında devlet yoktu: İnsanlar her zaman toplu halde yaşamış olsa da, tarihin yalnızca küçük bir kesitini devlet çatısı altında geçirmişlerdir. Devlet teorisinin ilk konusu, devletin ne zaman, nerede, nasıl ve niçin ortaya çıktığının incelenmesidir. Ardından devlet gücünün niteliği; bu gücün kaynağı, meşruiyeti ve sınırları tarihsel süreçte geçirdiği değişimi yansıtacak biçimde ele alınmalıdır. Devletin bu şekilde bütünsel olarak kavranması, sosyoloji, antropoloji, siyaset bilimi, kamu hukuku ve hukuk felsefesi gibi disiplinlerin devlet hakkında sağladığı verilerin değerlendirilmesi ve senteziyle mümkündür. Devlet Teorisi, üniversitelerin bazı bölümlerinde aynı adla, hukuk fakültelerinde ise Genel Kamu Hukuku adıyla verilen bir ders konusudur.(ARKA KAPAKTAN)