Bürokrasi, ilk olarak büroların yönetmesi anlamında kullanılsa da zamanla kavram olarak pek çok farklı işlevler üstlendi. Bazen kırtasiyecilik veya hantallığa, bazense siyasileri engellemeye çalışan bir toplumsal gruba atıfla kullanıldı.

Bürokrasi deyince ilk akla gelen isim sosyolog Max Weber kuşkusuz; onun biçimlendirdiği bu modelde öne çıkan terimler ise hiyerarşi, yazılılık (yazılı ilişkiler), yasal-ussal otorite, verimli bir örgüt, işlerin kişilerden bağımsız olarak yürümesi manasıyla gayri şahsilik.

Kelime/kavram/terim/model olarak bürokrasi, Marksistler açısından, egemen sınıfların elindeki devlet gücünün (herkesin çıkarına gibi görünse de) aslında yine onlar için kullanılmasına atıf yapmakta. Diğer deyişle özel çıkarı/sınıf çıkarını gizleyen bir perde anlamına gelmekte.

SSCB’de siyasal mücadeleler kapsamında uzunca bir süre tartışılan kavram, kimilerine göre yeni bir egemen sınıf, kimilerine göreyse iktidarı ele geçirmiş bir asalak tabaka olarak adlandırılmıştı.

Gündelik hayatta bürokrasiye ilişkin bu farklı anlamlar bir arada kullanılabiliyor. Gündelik siyasete bakılırsa en çok kullanıldığı tanım, siyasilerin tüm iyi niyetlerine rağmen onları engelleyen, pürüz çıkaran, hizmet vermelerinin önüne geçen, girişimcilerin, yargının, ekonominin veya halkın yararına yapılacak faaliyetleri farklı bahanelerde durduran bir grup biçiminde karşımıza çıkmakta.

Bürokratik rasyonaliteyle siyasi akıl arasındaki çelişki iki tarafı karşıt konuma sürükleyebiliyor, siyasal tavırlar ve ideolojiler de buna tuz biber oluyor. Bu gerilim, siyasiler için günah keçisi bulmayı kolaylaştırabiliyor. Diğer yandan da her iktidar kendi bürokrat ekibini yaratmaya çalışıyor ve bu süreç iktidar içindeki farklı hiziplerin güç mücadelesine neden oluyor.

Son aylarda basına sıklıkla yansıyan bürokrasi kavramı, bundan sonra da farklı tartışmalarda öne çıkacak gibi görünüyor. En iyisi, karşılaşıldığında, bürokrasi kavramının farklı anlamları olduğunu hatırlayarak incelemek; haberleri bürokrasinin ve bürokratın siyasal mücadelenin içinde bir yer tuttuğunu bilerek bir de bu kulakla dinlemek.