Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ebru Ertugal tarafından TÜBİTAK 1002 destek programı kapsamında yürütülen “Sürdürülebilir Kalkınmada Belediyelerin Rolü: İstanbul’da Bir İlçe Belediyesi Örneği” başlıklı proje, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma amaçlarının hayata geçirilmesinde yerel yönetimlerin rolünü politika kapasitesi kavramı ekseninde inceliyor. Doç. Dr. Faik Gür ve Dr. İnan Sevinç’in araştırmacı olarak yer aldığı projede şu sonuçlara ulaşılmış:

Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) yerel yönetimler olmadan hayata geçirilemez!

Kovid-19’dan çıkmış görünüyoruz ama kurtulmuş değiliz. Aklımızda “acaba” sorusu, güvercin ürkekliğindeki kalıcı korku gibi, kendini tekrarlayan bir korku sarmalı yaratarak “Geri gelir mi? Başka salgınlar olur mu?” türü soruları kalıcılaştırıyor. Yanıtlar ve gerektirdiği bireysel sorumluklar arasında kalarak bu korkuları yeniden ve yeniden üretirken, sellerin ve yangınların yıkıcılığına sarf ettiğimiz ahlar vahlar, açlık ve sefaletin gündelik haberlerine tutamadığımız göz yaşları, ısınan dünyanın anlımızdaki terini silerken bir şikayete dönüşüyor. Ve bunlar iktisadi yıkımların gölgesinde gündelik hayatımızın bir parçası olacak kadar sık tekrarlanıyor dünyanın her bir köşesinde. Hissettiğimiz çaresizlik kurumların çözüm üretmesine hücum eden bir tepkiye, şikayete dönüşüyor. Kurumlar ne yapıyor peki? Bunu görmenin en doğru adresi Birleşmiş Milletlere bakmaktır.

Birleşmiş Milletler, belirgin sektörel sınırlara sahip olmayan ve birden çok yönetim düzeyinde yanıt bekleyen sayısı gittikçe artan bu krizlere ilişkin çalışıyor. BM SKA’larının küresel politika gündeminde önemli yer tutmaya başlaması bunun en dolaysız kanıtıdır. SKA’lar küresel politika gündemindeki yerini sağlamlaştırırken anlamamızı ve değerlendirmemizi sağlayacak bir kavramı da hem politika yapıcılarının hem de bilim insanlarının gündemine taşımaktadır: “kamu politikası kapasitesi”. Bunun operasyonel bir gerekçesi vardır. BM SKA’larının yerel eylemler olmadan hayata geçirilmesi imkansız değilse bile çok güç görünmektedir.

Kamu politikası kapasitesi, küresel politika gündeminin nasıl yerleştiğini ya da yerleşemediğini ölçmemizi ve doğru bilgi üreterek sonuçlara varmamızı cesaretlendiren bir etki alanına sahiptir. Bu kavramı, politika kapasitesi ve politika entegrasyonu kavramları yardımıyla açıklamaya girişmek bahsettiğimiz güçlüğün derecesini görmemizi sağlayacaktır. Bu da bize kendi ellerimizle yarattığımız küresel krizleri çözmek için ortaya koyduğumuz ve koymak istediğimiz çözümleri yerel düzeyde tespit etme, değerlendirme, düzeltme ve eyleme geçirme imkanı sunacaktır.

İşte biz bu pilot çalışmada BM SKA’larının yerel düzeyde nasıl karşılandığını, statüsünü, yerindeliği ve geçerliliğini anlamaya ve açıklamaya çalışmak için İstanbul’un bir ilçe belediyesinde TÜBİTAK (1002-121K952) desteği ile bir bilimsel araştırma gerçekleştirdik. Şu temel soruyu sorduk: Belediyenin politika kapasitesi, SKA’ların belediye politika ve uygulamalarına entegre edilme derecesini nasıl ve hangi yollarla etkiliyor? Bulgulara dayanarak üç tür sonuca vardık:

  1. İlki, literatürde politika kapasitesi kavramının alt unsurlarını teşkil eden yeterlilikler arasındaki ilişkileri ilgilendiriyor. Buna göre; siyasi yeterlilikler, operasyonel ve analitik yeterliliklerden görece toplam politika kapasitesini daha çok belirlemektedir.
  2. İkincisi, kamu politikaları literatüründe ihmal edilmiş bazı kurumsal/kültürel faktörler mevcuttur. Bunlar arasında özellikle öne çıkanlar şunlardır: kimlik, kamu vatandaşlığı ve beklentiler. Bu faktörlerin politika kapasitesinin alt unsurlarına eklenmesi gerekmektedir.
  3. Üçüncüsü, politika entegrasyonunun itici güçleri ile ilişkilidir. Özellikle liderlik ve öğrenmenin politika kapasitesi ile etkileşerek, politika entegrasyon derecesini etkilediği sonucuna vardık.

Doç. Dr. Ebru Ertugal, Doç. Dr. Faik Gür, Dr. İnan Sevinç